Anıtlar Yüksek Kurulu Böyle İstedi

 

ANITLAR KURULU BÖYLE İSTEDİ: KALDIRIMLAR YAYA TRAFİĞİNE KAPANDI

   Alaşehir’de sit uygulaması kapsamında kalan alanda yıkılan ve çökme tehlikesi olan evlerin bulunduğu alanlarda kaldırımlar belediye tarafından yaya trafiğine kapatıldı. Ayrıca caddeler daraltılarak araç trafiğine de kısıtlamalar getirildi.

   Sit alanı ilan edilen bölgedeki eski evlerin bulunduğu caddeler trafiğe kapatıldı. İlçemizde sit uygulaması kapsamında kalan alanda yıkılan ve çökme tehlikesi olan evlerin bulunduğu alanlarda kaldırımlar belediye tarafından yaya trafiğine kapatıldı. Ayrıca caddeler daraltılarak araç trafiğine de kısıtlamalar getirildi.

   İzmir 2 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Manisa Müze Müdürlüğü ve Alaşehir İnşaat Mühendisleri Odası’nın kararlarını dikkate almayarak, yıkılan ve çökme tehlikesi olan evlerin koruma altına alınmasını istedi. Alaşehir Belediyesi Anıtlar Kurulu’ndan gelen rapor doğrultusunda kaldırımları yaya trafiğine kapattı, demir bariyerler yaparak, caddeleri de daraltarak, araç trafiğini de tehlikeye sokmak zorunda kaldı.

ESKİ YAPILAR İNSANLARIN CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR

   Alaşehir'de surlarla çevrili alan 2009 yılında İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından sit alanı ilan edildi. O günden bu yana Alaşehir'de adeta hayat durdu. Tarihi değeri olan yâda olamayan yaklaşık 17 bin bina ne yıkılabildi, ne yapılabildi, ne de tamiratı yapılabildi. Yapılaşma halk arasında deprem bölgesi olarak adlandırılan tarım alanlarına kayarken, dünyanın en kaliteli ve hasat döneminin en uzun olduğu dünyaca ünlü sultaniye bağları beton yığını haline geldi. Alaşehir merkezde ev ve arsa fiyatları dibe vururken, insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bakımsızlık sonucu eskiyen binalar yağmurda fırtınada çökmeye başladı. Madde bağımlıları tarafından kullanılan evlerde kontrolsüz yakılan ateşler yangınlara neden oldu. Her an can kaybı yaşanabilecek bir şehir olan Alaşehir'de belediye adeta devre dışı kalırken, çaresiz duruma düştü. İnsanlar psikolojik olarak rahatsızlanmaya başladılar. Başbakandan yardım istemek amacıyla imza kampanyaları başlatıldı.

   Alaşehir'de geçtiğimiz 26 Ocak gecesi sit alanı içinde kalan ve aşırı yağışlardan dolayı çöken beş evden sonra, Manisa Müze Müdürlüğü yaptığı incelemede kolonların binayı taşıyamayacağı, Alaşehir İnşaat Mühendisleri Odası binanın kesinlikle yıkılması gerektiği yönünde rapor verirken, İzmir Anıtlar Kurulu binanın restore edilmesi yönünde karar verdi. Çaresiz kalan Alaşehir Belediyesi kaldırımları yaya trafiğine kapatarak, adeta yayaların hayatını tehlikeye atmak zorunda kaldı. Yıkılmaya yüz tutmuş binaların bulunduğu caddeler daraltıldı, kaldırımlar trafiğe kapatıldı.

   Alaşehir'in 2009 yılında İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu surlarla çevrili ve yaklaşık 17 bin konutun bulunduğu alanı sit alanı ilan etmesinden sonra eski evlerin tamir ve onarımı yapılamadığı için ya yıkılmaya terk edildi, yâda zor şartlara rağmen içinde ikamet edildi. Terk edilen binaların bir kısmı sokak hayvanlarının ve kimsesiz vatandaşların barınağı haline gelirken, bir kısmı da uyuşturucu madde bağımlılarının barınağı haline geldi. Bakımsız binalar aşırı yağış ve fırtınalarda bir taraftan çökerken, bir taraftan da çatıları uçma tehlikesi oluşturarak, kaldırımda yürüyen vatandaşların can güvenliği için tehlike arz etmeye devam ediyor.

   Alaşehirliler çaresiz kalarak, belediyeye şikâyetlerde bulunuyor, ancak belediye de çaresiz ve hiç bir çözüm üretemiyor. Belediye sadece geçici ve basit önlemler alarak, eski ve çökme tehlikesi yaşayan evlerin çevresine koruma bandı çekerek, basit çözüm yolları üretiyor.

KARAÇOBAN: YAŞANAN OLAYLAR SON DÖRT YILIN BİRİKİMİ

   Konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Alaşehir Belediye Başkanı Dr. Gökhan Karaçoban, yaşanan olayların son dört yılın birikimi olduğunu söyledi. Karaçoban” Yağışlarda zarar gören ve çökme tehlikesi olan binalarımızın olduğu bölgelerde kaldırımları yaya trafiğine kapatarak, caddeleri daraltmak zorunda kaldık. Aslında şu yaşadığımız olaylar dört yılın birikimi. Yıkılamayan, onarılamayan evler doğal afetler sonucu birer birer yok olacaklar. Çöken evimiz için Müze Müdürlüğü yetkilisi, Alaşehir İnşaat Mühendisleri odası ve İmar İşleri Müdürlüğümüz yaptıkları incelemeler sonunda tuttukları raporlarda binanın duvarlarının binayı taşıyamayacağını bildiriyorlar. Alaşehir İnşaat Mühendisleri Odası raporunda binanın çevre ve can güvenliği açısından tehlike oluşturduğunu belirterek, en kısa zamanda yıkılmasını önerirken, tüm bu raporlara rağmen, bu raporları gönderdiğimiz İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu evin yıkılmasına izin vermiyor. Önlem alınsın diye yazı gönderilmiş, binanın önlem alınabilecek bir pozisyonu da yok. Bundan sonra olacakların sorumluluğunu kim alacak. Bina işlek bir cadde üzerinde, bölgede yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitim gördüğü iki tane okul da bulunuyor. Bunun gibi şehrimizde birçok ev var. İnsanlar evinin tamiratını yapamıyor, yenisini yapamıyor. Bunun üzerine evlerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Boş kalan evlerde ve madde bağımlısı insanlar kalmaya başlıyor. Yakılan ateşler sonucu yangınlar çıkıyor. Geçmişle geleceğin arasında kurulacak olan köprünün inşasının bu şekilde olmaması gerektiğini, öncelikle insanların can güvenliğinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Geçmişe saygı duymamız lazım, ama burada mevcut bir yaşamı da göz ardı edemeyiz. Korunacak binada insanlar ikamet ettirilmez. İnsanlara evlerinin bedelleri ödenir, korunacaksa ondan sonra korunur. Şimdi aldığımız önlem çözüm değil. Kaldırımları yaya trafiğine kapattık, işlek caddeleri araç trafiği açısından daralttık. Bunlar çözüm değil ama belediye olarak çaresiziz. Bundan sonra olabilecek üzücü olayların sorumluluğunu kim alacak. Belediye olarak elimiz kolumuz bağlandı. Kurul üyelerimizin bu konuda biraz daha hassas davranmasını istiyoruz” dedi.

VATANDAŞLAR: SİT UYGULAMASINA BİRAN ÖNCE SON VERİLMELİ

   Konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan vatandaşlar, alınan önlemlerin yeterli olmayacağını iddia ederek,” insanların hayatları tehlikeye atılıyor. Bu binalar her an çökebilir. Anıtlar Kurulu Alaşehir’de uygulanan sit uygulamasına biran önce son vererek insanların hayatlarıyla oynamamalıdır” şeklinde görüş belirtiyorlar.

SİT ALANI NE ZAMAN İLAN EDİLMİŞTİ

   İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun, 3 Nisan 2009 tarihinde aldığı bir kararla Alaşehir’in yüzde 72”lik bölümünü 3. derece SİT alanı olarak ilan etmişti. Kentte inşaat sektörünün yanı sıra şehirleşmeyi de olumsuz yönde etkiledi. Yaklaşık 17 bin konutun yer aldığı büyük bir alanda yapılaşma durdu. Kurul sit alanı ilan edilen bölgelerde Anıtlar Kurulu kontrolünde yapılmak üzere en fazla iki katlı bina yapımına izin verirken, izin alma şartları da çok ağırlaştırıldığı için bina yapımı mümkün görünmüyor.